Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, “Bir asrı aşan tarihimizde olduğu gibi bugün de koşullar ne kadar zor olursa olsun, önümüze ne tür engeller konulursa konulsun, yılmadan, yorulmadan kararlılıkla mücadelemize devam ediyoruz. Bugün burada bizi bir araya getiren bu irade, bu azim ve kararlılığımızın en açık göstergesi bu salonda ve bu salonla buluşmuş olan İstanbul’daki yol arkadaşlarımızdadır” dedi.
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, bugün parti genel merkezinde düzenlenen ‘Örgüt Temsilcileri Meclisi Toplantısı’nın açış konuşmasını yaptı. Genel Sekreter Böke, “Toplum; yeni bir yaklaşım, yeni bir vizyon istiyor. Bunu hayata geçirecek, ülkemizin güçlü, mutlu yarınlarını kuracak irade ve kararlılık ve örgütlü güç ve liderlik vizyonuyla, programıyla hazır. Buradayız. Biz halkız, haklıyız ve kazanacağız” ifadelerini kullandı.
Böke, şunları söyledi:
“Sayın Genel Başkanım, kıymetli yol arkadaşlarım, bizleri ekranları başında takip ediyor olan değerli yurttaşlarımız; hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
Öncelikle, İzmir’de polis karakoluna düzenlenen saldırıda şehit olan polis memurlarımıza rahmet, yaralanan polislerimize acil şifalar diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun.
YILMADAN, YORULMADAN KARARLILIKLA MÜCADELEMİZE DEVAM EDİYORUZ
Örgüt Temsilcileri Meclisi Toplantımıza başlarken bugün burada en güçlü şekilde hissettiğimiz kararlılığı, cesareti ve karanlığa rağmen umudu dile getirerek başlamak istiyorum. Bir asrı aşan tarihimizde olduğu gibi bugün de koşullar ne kadar zor olursa olsun, önümüze ne tür engeller konulursa konulsun, yılmadan, yorulmadan kararlılıkla mücadelemize devam ediyoruz. Bugün burada bizi bir araya getiren bu irade, bu azim ve kararlılığımızın en açık göstergesi bu salonda ve bu salonla buluşmuş olan İstanbul’daki yol arkadaşlarımızdadır. Hepsine buradan gönülden sevgi, saygı ve yol arkadaşlık mücadele duygularımızı iletiyoruz.
HER TARAFTAN ABLUKAYA ALINDIĞIMIZ BUGÜNLERDE YİNE TARİHİ BİR KAVŞAKTAYIZ
102 yıl önceyi hatırlayalım. Kurtuluş Savaşı kazanılmış, Halk Fırkası kurulmuş, cumhuriyet ilan ediliyor. Ayağa kaldırılması gereken bir memleket, kalkındırılması gereken bir Anadolu var. Halk yıllarca süren savaşta yorgun düşmüş ama kararlılığını ve mücadele azmini asla kaybetmemiş. Bu şartlar altında, kuruluşun ve kurtuluşun partisi yeniyi inşa etmeye başlıyor. İşte ilk parti programlarımız böyle bir dönemde ortaya çıkıyor. Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucu kimliğinin şekillendiği 1931, 1935, 1939 ve 43 programlarında ülkemizin ihtiyaç duyduğu köklü dönüşümler hedefleniyor ve gerçekleştiriliyor. Yoktan bir ekonomi var ediliyor. Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle, ‘kimsesizlerin kimsesi’ olan bir sosyal devletin ilk adımları da bu parti programlarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçeğine dönüşüyor. Güçlü hedeflere ve bir vizyona dayanan altı okumuz cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik, devrimcilik işte böylesi bir dönemin ve bugünlerimizin ve yarınlarımızın güçlü temellerini oluşturuyor. Her alanda devrimci dönüşümler başlıyor.
Günü geliyor 1946 programıyla, sonra 1959’da yazdığımız İlk Hedefler Beyannamesi’yle Cumhuriyet Halk Partisi demokrasimizin çok partili hayata geçişinin ve korunmasının vizyonunu ortaya koyuyor. 1969 ve 76 programlarında demokrasiye, sosyal adalete, kalkınmaya dayalı yeni bir sosyal devlet anlayışıyla emeğin Türkiye’sini kuruyoruz.
Ve 2008’de bugün güncellediğimiz son programımızda çağdaş Türkiye hedefini partimiz en güçlü şekliyle ortaya koyuyor. Yani CHP tarihi boyunca bütün parti programlarını hayatın içinden o tarihi koşullar neyi gerektiriyorsa en ilerici, en azimli, en kararlı şekliyle ortaya koyuyor.
Her taraftan ablukaya alındığımız bugünlerde yine işte böyle tarihi bir kavşaktayız. Halkın iradesi Ablukaya alınmaya çalışılıyor olabilir ama bu iradeyi en güçlü şekilde savunan demokratların gücünün büyüttüğü ve büyütmeye devam ettiği Cumhuriyet Halk Partisi var. Buradan bir kez daha İstanbul il binamızda il başkanımız Sayın Özgür Çelik ile birlikte halkın iradesini kararlılıkla savunmaya devam ediyor olan tüm yol arkadaşlarımıza bu tarihi kavşakta gösterdikleri kararlı mücadele azimlerini ve yol arkadaşlıklarını saygıyla selamlıyorum.
YENİDEN HEP BİRLİKTE TARİH YAZIYORUZ
İşte bu ağır demokratik yıkımın, büyük ekonomik çöküşün, derin sosyal adaletsizliklerin, artan jeopolitik tehditlerin her gün yeni krizlere açık gözüken koşulların içerisinde Türkiye, yeni bir vizyon ve yeni bir yol arıyor. İşte bugünün Cumhuriyet Halk Partisi parti programı yazımı da tam da böyle tarihi bir kavşakta gerçekleşiyor. Türkiye’nin özgür, eşit, adil, demokratik, sürdürülebilir, kapsayıcı, güvenli, dirençli ve çağdaş, sosyal ve kalkınmacı geleceğini kurma iddiası, bu salonda bugün köklerini cumhuriyetten alıyor. Bugünün ilerici değerleriyle buluşuyor ve yarının iddiasını Türkiye gerçeğine dönüştürme kararlılığını gösteriyor. Yani yeniden hep birlikte tarih yazıyoruz.
PARTİ PROGRAMIMIZ; DEMOKRASİ, ADALET, ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN MERKEZİNDEN VAR OLUYOR; TIPKI YÜZYIL ÖNCE OLDUĞU GİBİ
Bugün bütün programlarımızda yaptığımız gibi bu programımızı da hayatımızın içinden yazdık, yazmaya da devam ediyoruz. Sayın Genel Başkanımızın bugün paylaşacağı Türkiye’nin geleceğine dair aydınlık vizyonun temeli, yalnızca toplantı salonlarında ortaya çıkmadı, sadece yuvarlak masalarda tartışılmadı. Memleketin dört bir yanında hayatın içinde büyüdü. Parti programımız; demokrasi, adalet, özgürlük mücadelesinin merkezinden var oluyor zaten. Tıpkı yüzyıl önce olduğu gibi.
Çünkü meydanlarda, üniversitelerde, iş yerlerinde, insanların bulunduğu her yerde partimizin öncülüğünde büyük bir mücadele omuz omuza büyüyor ve herkes nasıl bir Türkiye’de yaşamak istediğimizi, nasıl bir gelecek kurmak istediğimize dair soruya yanıt arıyor ve esasında hep birlikte bu yeni yanıtı veriyor. İşte bugün tartışmaya başlıyor olduğumuz parti programımız tam da bu iddiayı ve bu canlılığı içinde barındırıyor. Bir yıldır çalışıyoruz. 973 ilçede 100 bine yakın yurttaşımızın görüşünü aldınız. 81 ilde uzmanlarla, yerel yöneticilerle, paydaşlarla buluştuğunuz 100 binin üzerinde görüşü sizler, bu salondaki örgüt temsilcilerimiz derlediniz. Binlerce uzmanla bilimin rehberliğinde fikir tartışmaları yürüttünüz. Yürüttük, yürütmeye devam ediyoruz. Partimizin MYK üyeleri, PM üyeleri, YDK üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları, parti okulu temsilcileri, yani tüm partililerimiz sahada halkla birlikte nasıl bir gelecek sorusuna yanıtı birlikte üretmek için çalıştı, tartıştı. Yani bu programı hep birlikte yazdık ve yazmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin geleceğini bu programla Cumhuriyet Halk Partisi’nin her bir ferdi katkısıyla birlikte yazdı.
HEP BİRLİKTE ATTIĞIMIZ BU ADIMLAR GÜÇLÜ İKTİDAR YOLCULUĞUMUZUN ADIMLARI
Bugün de bu anlayışla devam ediyoruz. Genel Merkezimize gelenler görmüşlerdir. Bahçede oy kullanabileceğiniz sandıklarımız var. Ekrandan bir klikle ulaşabileceğiniz program.org.tr adresinden bize fikrinizi ulaştırabileceğiniz platformumuz var. Birlikte yazmaya tarihi devam edeceğiz.
Hep birlikte attığımız bu adımlar güçlü iktidar yolculuğumuzun adımları… Ve biz halkın isteklerini duyan bir yerden bir program yazmayı da önemsedik. Pek çok araştırmayı inceledik. Halkı dinledik. Halkın sesinden duyduklarımızı bir hatırlatma ihtiyacı duyuyorum. Örneğin Kasım 2024’te yapılmış olan 9 farklı anketin sonuçlarına bakarak çok net bir şey söyleyebilirim. O günden bugüne de değişen bir şey yok. 27 bin 400 ankette halka en önemli sorununuz ne diye sorulduğunda ekonomik kriz diyor. Toplum; adaletsizliği derinleştiren, hayatı erişilmez kılan enflasyonun altında ezilmekten yorgun. Toplum işsizlikten, umutsuzluktan yılgın. Sorunu çözülsün istiyor. İstihdam yaratılsın istiyor. Hakkının karşılığını alabilmek istiyor. İşinde ölmemek istiyor. Aç kalmayacağı bir ücreti talep ettiği değil hakkıyla fırsatların tümüne erişebildiği, hayatı yaşayabileceği bir ücreti istiyor. Yani ekonomide yeni bir yaklaşım, yeni bir vizyon, yeni bir iddia istiyor. Üretimin çağın gerekleriyle dönüşmesini istiyor. Kalkınmanın sadece büyüme olmamasını istiyor. Sadece finansal istikrar aramıyor. Bunlarla birlikte kendisinin dahil olacağı bir gelecek istiyor. Yeni bir yaklaşım istiyor. Kamunun liderliğinde piyasanın etkin olmasını istiyor. İkinci talebi demokrasi ve adalet. Yalnızca seçimlerden seçimlere olan bir demokrasi değil, her an içinde olduğu bir düzen ve adalet istiyor. Yetmez; halkçı ve kalkınmacı bir devlet istiyor. Kâr peşinde koşan hastanelerin ticarileştirdiği bir sağlık sistemine itiraz ediyor. Eğitimde çocuğunu güvenle okula bırakabilmek istiyor. Çeşmesinden su temiz aksın istiyor. Yani yeni bir yaklaşım, yeni bir vizyon istiyor.
İşte tüm bu yeninin arayışını, yeni yaklaşımları, yeni vizyonu hep birlikte yazdık ve bugün bu tarihi yazıyor olan Sayın Genel Başkanımızla birlikte o yeni yaklaşımı, yeni vizyonu tartışıyor ve konuşuyor olacağız. Tüm bu yaklaşımları hayata geçirecek, ülkemizin güçlü, mutlu yarınlarını kuracak irade ve kararlılık ve örgütlü güç ve liderlik vizyonuyla, programıyla hazır. Buradayız. Biz halkız, haklıyız ve kazanacağız. Yolumuz açık olsun. Toplantımızı açıyoruz.”